>

Aradığın aslında nedir ki?

Tuesday, October 23

Eleştiride üslup

http://www.elestiri.org/ sitesinde yazdığı üzre
Eleştiri = Herhangi bir kişiyi, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlışlarını dile getirerek göstermek amacıyla yazılan kısa metinlerdir. Hedeflenen öğeyi doğru ve yanlış yönleriyle tanıtmayı amaçlayabileceği gibi, bu öğenin doğru tanıtılmasını sağlamayı ve bir değerlendirmeyi de hedef alabilir.
--------------

Eleştiri özneldir, her ne kadar eleştiren kişi nesnel olmaya çabalasa da... Çünkü temelinde kişisel gözleme ve birikime dayanır. Kişi, kavram hakkındaki gözlemlerini kendi düşünce ve birikim imbiğinden damıtarak oluşturur eleştiri cümlelerini.

Bir çok alanda eleştiriler okumuş, dinlemişizdir. Hatta pek çok kitabı okumadan, yeni bir filme gitmeden önce o kitap veya filmle ilgili eleştirilere şöyle bir göz atanlarımız vardır. Seçimlerini eleştiriler ışığında belirleyenler de vardır. Pek çok açıdan eleştiri faydalıdır diyebiliriz. Tabi değerlendirmelerin öznel olduğunu unutmadan...

Eleştiri sadece belli bir yapıta yönelik değildir. Yakınlarımızı, olayları, yazıları eleştiririz. Bazen kendi düşüncemize uymayanları, bazen de topluma hakim olan genel ahlak vs kurallara aykırı olanları seçer, eleştiririz. İnsanoğlunun doğasında vardır bu. Yadırganamaz. Bununla birlikte, üzerinde durulması gereken şey eleştirinin içeriğidir. Anne çocuğunu eleştirebilir, çocuğu incitecek veya güçlendirecek olan ise sözün söyleniş tarzıdır. Misal:

Ayşegül sokakta öğrendiği ve anlamını bilmediği kötü bir kelimeyi oyun arkadaşına sarf etmiştir. Bu durumda Ayşegül’ün annesinin iki tutumu olabilir.

Tutum1:
- Ayşegül sen ne kadar terbiyesiz, ahlaksız bir çocuk oldun böyle. Senden bir daha böyle sözler duymayayaım.

Oysa ki Ayşegül söylediği kelimenin anlamını bile bilmiyordur. Annesinin ona neden terbiyesiz dediğinin de ayırdına varamaz.

Tutum2:
- Ayşegülcüm sen bu kelimeyi nerede öğrendin? Anlamını biliyor musun? Terbiyeli çocuklar bu sözü kullanmazlar. Çünkü arkadaşlarının üzüleceğini bilirler.

Bu durumda Ayşegül en azından sarf ettiği ifadenin yanlış olduğunun farkına varacaktır.

Kişiler arası iletişimde yapılan en büyük hata, karşımızdaki insanı düzeltmeye çalışırken onun "öz benliğine" müdahale etmektir.

Misal:
Ahmet bey herkese güvenen, çok iyi niyetli bir insandır. Bu yüzden sık sık yakın arkadaşlarının -afedersiniz- kazıklamasına maruz kalmaktadır. Ahmet beyin eşi bu duruma çok kızmaktadır. Bir akşam eşler arasında tartışma çıkar.
Ahmet beyin eşi:
-Ahmet sen ne kadar saf, ne kadar aptal bir adamsın. (işte bu noktada Ahmet beyin öz benliğine müdahale edildi ve konuşma "saldırı-savunma"ya, yani kavgaya dönüştü)
-Asıl sen öylesin. Bıktım senin dırdırından.

Oysa ki Ahmet beyin eşi şöyle deseydi:
-Ahmetcim sen fazla iyi niyetlisin. Arkadaşların senin kadar iyi değiller. Bu yüzden hep senden faydalanıyorlar. İş işten geçince anlıyoruz herşeyi.
- Haklısın aslında. Ne yazık ki herkese güveniyorum. Hiç kötü niyetli olabilecekleri aklıma gelmiyor.

Lütfen adı Ayşegül ve Ahmet olanlar alınmasın, isimler tamamen örnek amaçlı kullanıldı.

Üslup çok önemli.

Saygılarımla.

Labels: ,

9 Comments:

Ya benden de özür dilesin bu şahsiyet!! Özelikle küfür de içeren ikinci yorumu için.. Çok sinirimi bozdu..

October 23, 2007 10:14 PM

 

Bu yazinin uslubuna hayran kaldim:) Giris, geliserek giydiris, sonuc, unite sonu alistirmalari ve anahtar kelime:) Tebrikler.

October 24, 2007 10:22 AM

 

Unite sonu alıştrmaları tespitine de ben hayran kaldım. Hadi bakalım bu gazla artık bi kaç hafta idare ederim ben:)

October 24, 2007 10:44 AM

 

Lütfen kocamı rahat bırakın.Ahmet özde çok iyi bi insandır.
Yazan:Ayşegül.
(Ahmet'in karısı olan)

Seni henüz bulmanın:( şımarıklığıyla:)selam kisd!
Yazılarının takipçisiyim.Şimdi bana müsade,hazır öğle arasındayken arşivine dalmalıyım.
Sevgiler
Biyo(başka bi deli)

October 25, 2007 12:17 PM

 

Yine ben.
Sayfanı simgeden aşağı çektim,çok hoş parçalar seçmişsin.Odadaki"O ne?"dedi."Hiiiç.Yotube"dedim:)
Bloguna müzik seti muamelesi yapıyorum ama tamamen duygusal ve iyi niyetimleee:)

October 25, 2007 12:22 PM

 

Merhaba biyonikkedi, hoşgeldin. Geçen sene sen de blog yazıyodun diye hatırlıyorum, ara sıra okurdum. Müzik seti muamelesine eyvallah... Çok sevdiğim parçaları başta ailem olmak üzere herkese zorla dinletirdim eskiden. Şimdi de bloğu bu zorlamaya alet etmiş durumdayım. Güzel şarkıları herkes dinlesin herkes söylesin diye...

Delice belki de...

iyi okumalar.

October 25, 2007 1:19 PM

 

Canım,
Yazını çok beğendim. Hatta kızımla bazen ne kadar hatalı bir şekilde konuştuğumu bile fark ettim yazını okurken. Ama herkes kendine pay çıkarır mı bu yazıdan, özellikle yorum yapmakla, hakaret etmek arasındaki farkı bilmeyenler...

October 25, 2007 2:35 PM

 

Cok keyifli, ögretici ve düsündürücü bir yazi!! Hepimiz okumali, düsünmeliyiz ve bazilarimiz bir cok kez okumali ve düsünmeli!!

Üslup her alanda cok önemli; is yasantisi, özel yasantiniz, arkadaslik iliskileri, en basitinden bir restaurant'da garsonla iliskiniz vb. Hayati cok daha kolay, cok daha zarif kilabilecekken cehenneme cevirebilecek gücü var!!

Son dönemlerde benzer sevimsiz üsluplarla muhattap olmus biri olarak zevk aldim bu yaziyi okumaktan ve tesekkür etmek isterim hazirladigin icin...

October 31, 2007 10:12 AM

 

Nihancım teşekkür ederim. Kızını öperim canım.

Ayça hoşgeldin, güzel sözlerin için teekkür ederim. Üslup herkesin dikkat etmesi gereken bir konu. İki düşün bir konuş demişler ya boşuna değil işte.

Yine gel:)

November 04, 2007 12:07 PM

 

Post a Comment

<< Home

 
z_post_title="<$BlogItemTEleştiride üslupt> d="stats_script" type="text/javascript" src="http://metrics.performancing.com/bl.js">