>

Aradığın aslında nedir ki?

Tuesday, April 4

Sobelenmişim, çok heyecanlandım!

Sobelendim ben. Banu sobeledi. Sanki birisi habersizce evime gelmiş, oturmuş da beni bekliyormuş gibi bir his kapladı içimi. Sobelenmekten kokuyormuşum demek ki. Belki de özelime, gizlime ve gizlemek istenene dair bir şeyler söylemek gerektiğindendir. Üstelik sorular da zor. bir nevi anket adeta. Yani, beni bileniniz bilir, bir konuşmaya - yazmaya başlarsam durmak bilmem, ona göre:) Ama şükredin ki işim var biraz, kısa kesicem.

---------------------------------------------------------------------------
1. sual: Sevgi nedir?

Sevgi, ne sevgisi olduğuna göre değişir. Çocuk sevgisi fedakarlık, şefkat, koruma, yardım etme, sonunda kanat takıp uçurma şeklinde tanımlanabilirken eş sevgisi kızsan da affetme, yorgunluktan ölsen de yemek yapma, gecenin bi saatinde canı doğal puding çektiğinde kalkıp yapma ve evliliğin özünü oluşturan şey yani geri çekilmek gerektiğinde geri çekilmeyi bilmektir kanımca.
---------------------------------------------------------------------------
2. sual: Yeniden doğsam?

Yine bu kız olmak isterdim. Keşkelerle zaman kaybetmemeyi öğrendim son bir yılda. Hayat bir şekilde birbirine bağlantılı olayların oluşturduğu bir hikaye, şimdi taşlarımın arasından birini çıkarsam diğerleri de dökülecek. Adana'da yaşamasam lise okumak için İzmir'e gitmeyebilirdim, İzmir'de okumasam Boğaziçi'ni kazanamayabilirdim, ve Boğaziçi'ne bir öğleden sonra eşimle tanışmayabilirdim. Öyle işte. Bunun devamı da vardır daha ama yaşanmadığı için bilinemiyor.
---------------------------------------------------------------------------
3. sual:Sizi en çok duygulandıran şarkılar?

Ben bir yengeç burcu kişisi olduğum için maalesef her türlü şarkı farklı zamanlarda beni duygulandırabilmiştir. Hatta insanların göbek atmak amacıyla dinledikleri parçalarda bile bu bünye bazı hüzün kırıntıları bulabilmiştir. Ama yine bir yengeç burcu kişisi olarak duygudurumum da çok değiştiği için şarkılardan hemen bıkıp artık aynı melodiyle hüzünlenmeyebilirim de. Ama tüm zamanlarımın beni en çok duygulandıran ve hep duygulandıracak olan şarkısı, içinde anı saklı, Düş Sokağı Sakinleri-Gayret Et Güzelim.

Şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar, yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz.

Diğer bazıları:
1- Gel Ey Seher - Polad Bülbüloğlu
2- Sarı Odalar - Sezen Aksu
3- Aramadın Aylardır- Metin Özülkü
4- Selvi Boylum - Zara
5- Abdel Kader - Khaled (bu şarkı aslında çok matrak ama hüzünleniyorum napim!)
---------------------------------------------------------------------------
4- En çok etkilendiğim şair?

Ben eskiden çok şiir yazardım, hatta o zamanlar yazar falan olacağım düşünülürdü. Neye niyet, neye kısmet. Etkilendiğim derken, şiirlerini beğendiğim şairler İlhan Berk ve Attila İlhan. İki üstadı da çok severim. Mehmet Akif Ersoy'u da ayrıca severim.
---------------------------------------------------------------------------
5-İsminizin ne olmasını isterdiniz?

Ben ismimi çok seviyorum. Hem anlamını hem de beni tarif eden yanını seviyorum ismimin. Kişilerin de isimleriyle bütünleşmeleri gerektiğini ve bu nedenle isim koyarken çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. Küçükken bi aralar adımın Pelin olmasını istemiştim ama şükrediyorum ki Pelin değil adım. Yoksa benimle "Bak! Pelin'e Pelin'e" diye dalga geçebilirlerdi:) ehehhe)

Buraya bir madde ekleyeceğim izninizle,

5.b- İsminizin ne olmasını istemezdiniz?

Sûde olmasını istemezdim çünkü Sûde dövülmüş, sürülmüş, ezilmiş manasında Farsça bir kelime. Kezban'ı da istemezdim çünkü Kezban da Arapça'da "yalancı" manasına geliyor. Aleyna da olmasın, onun da manası: üstüne. Yani mesela senin üstüne çay döküldü cümlesindeki gibi "üstüne". Diğer istemediğim isimler: Okşan, Arzu, Alev, Pırıl çünkü bunlar da çok iddialı isimler, janjanlı yani. Uzatamayacağım, bu kadar. (iyi ki uzatmadın k.i.s.d)
---------------------------------------------------------------------------
6-Hiç aşık oldum mu?

Aşkın tarifi nedir, veren olursa ben de bu soruyu cevaplarım.
---------------------------------------------------------------------------
7- Hayatımı değiştiren olay (lar):

7.a-Lise için İzmir'e gidişim. İzmir'de kendi kendimi idare etmeyi, büyükşehirde kaybolmadan dolaşmayı, gezmeyi, gerçek dostluğu, karşılıksız yardım eden insanların olduğunu öğrendim. Kendim olmayı, kendi hayatımdan sorumlu olmayı öğrenmeye başladım.

7.b-Eşimle tanışmam. Hayatıma giren onlarca akrabası, farklı bir çevre, yeni dostlar, yolculuklar, bir insanla aynı evi paylaşmaya başlamak, ona alışmak ve artık onsuz yapamamak.

7.c-Boğaziçi'm. rengarenk bir okul, pırıl pırıl insanlar, muhteşem manzara, belalı kediler, öğrenci evi hayatı, eve tamirci çağırmak, evde akrep öldürmek, yalnız kalmak, kaçası gelmek, bol ders, bol proje, hocalar, stajlar, bitirme tezi, canım arkadaşım A., elma çayı, tarçınlı karanfilli çay, canım ev arkadaşım C., C ile dağıttığımız zamanlar, mezuniyet ve mezuniyete inanamamak, "bitti mi, gidecez mi?" demek.

7.d-İşe başlayışım. Artık para kazanmak, tatil planları yaparken daha geniş düşünebilmek, bazı şeyleri satın alabilmek, işten eve gelip yemek bile yapabilmek, haftasonlarının ve tatillerin değerini anlamak, sorumluluk ne demekmiş öğrenmek, stresi daha da bi doygun yaşamak.

Oh be, yazdım yazdım ne yazdım. Sözlerimi bitirirken sobelenmediyse Sunthing'i sobeliyorum.

Eklenti: Sunthing hanım çoktan sobelenmiş, ayrıca kendisini tebrik ederim. Nişanlanmış! Ben de bew kardişi sobeliyorum o zaman. Keyiflensin diye mi? Bilmem!

3 Comments:

Eheh, geç kaldınız efendim,çoktan sobelendim evet, teşekkür ederim ayrıca,esenlikler ;)

April 04, 2006 5:39 PM

 

Güzel cevaplar,güzel yazılar,daha ne olsun?

April 04, 2006 6:46 PM

 

Sefgili Sunthing, bir gün senin de sobelenmediğin olur, olur da bana düşer sobelemesi, bekle:)

Banucum, öyle çok sık sobelemeyin korkuyorum yazmaya, gizlim saklım bunlar benim:)

Aslıcım teşekkürler. Daha güzelini sen yazarsın zaten.

April 05, 2006 8:28 AM

 

Post a Comment

<< Home

 
z_post_title="<$BlogItemTSobelenmişim, çok heyecanlandım!t> d="stats_script" type="text/javascript" src="http://metrics.performancing.com/bl.js">