>

Aradığın aslında nedir ki?

Thursday, January 18

Merdiven

Dünyanın öbür ucunda, gizli bir kıyıda, yalın ayak kumların üstüne basmayı seven küçük bir kız varmış. Okyanusun kıyısında bir kayanın ovuğunda yaşarmış. Gelgitlerde ormana sığınır, beş yüz yıllık ulu bir ağacın geniş dallarının arasındaki yazlığında dinlenirmiş. Gün doğarken okyanusun kıyısında oturup serin sabahı seyredermiş. Gece olurken yıldızların hangisini daha önce görebileceğini düşünüp tahminler üretirmiş.

Bu gizli kıyıda onu bekleyen veya onun beklediği hiç bir şey yokmuş. Beklemenin veya beklenmenin ne demek olduğu hakkında fikri de yokmuş küçük kızın. Havada, sükunet içinde kayan bir tüy gibi, kayıyormuş kendi hayatının içinde. Usul usul... Oraya nasıl geldiğinin, oradan nereye gideceğinin, kim olduğunun öylesine farkındaymış ki, her adımını büyük bir eminlik hissiyle atıyormuş. Yoluna çıkan çakıl taşlarına hep gülümsüyor, yoluna çıkan kayaları gülümsemesiyle parçalıyormuş.

Çok uzakta, çok gizli bir kıyıda, simsiyah saçlarını aya çözüp, bütün umudunu yıldızlara takan küçük bir kız, her gece bir merdivenden çıkıyormuş. Kendini uzaya, kendini dünyaya bağlayan ama her ikisine de ait olmayan bu merdiven sayesinde, küçük kız, ruhunu özgür bırakıyormuş.

Her sabah merdivenden inip sakin telaşının içine daldığında, yeniden gecenin çökmesini, yeniden merdivenin gelmesini istiyormuş.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home

 
z_post_title="<$BlogItemTMerdivent> d="stats_script" type="text/javascript" src="http://metrics.performancing.com/bl.js">