>

Aradığın aslında nedir ki?

Wednesday, December 6

Açık duran dolap kapağı

Bugün çok stresli bir işgünü geçirdim. Daha önce bu kadar stres yaşadığımı pek hatırlamıyorum. Sorumluluk ağır bir yük, ama sorumlu olduğun bir konuda yaşanan sıkıntının nedenini bulamamak daha ağır. Bütün gün sistemin yanlış hesapladığı bir işlemi yine başka birisinin yanlış hesapladığı değerlerle kıyasladım, kafayı yedim. Ama meğer iki dosya da doğru değilmiş. Neyse ki sorunun nasıl halledileceğini bilebiliyoruz. Ama yaşanan stres neler alıyor götürüyor onu bilemiyorum işte.

Halbuki 16:00-16:30 arasında Home Art'ın sayfalarında dolaşacaktım, bir yandan da kırmızı bi elma yiyecektim.
Elma çantamda malesef.
Ve ben hala ofiste sorunun hallolması için bekliyorum.
Elmayı yemek istiyorum. Ama yersem ne kadar rahat bir kız şuna bak derler diye elmayı yiyemiyorum.
Hatta böle giderse ayvayı bile yiyebilirim, sayemde insanlar baya gerildi çünküm.
Belki de pişkin olmalıyım, eheheeee diyerekten ve çatır çutur sesler çıkararaktan yemeliyim elmayı.

Ama şimdi veritabanı grubundan aradılar, sanırım sorun düzeldi.

Bu arada yatılı okulda okurken hiç giysi dolaplarının kapaklarını kapatmazdık, siz de öyle mi yapardınız veya öyle mi yaparsınız. Peki neden?

8 Comments:

ne guzel bir sarki bu her yasta baska tat alinacak bir sesten, ben kuzu kuzu dolap kapaklarini okuyacakken birden bastirdi muzik aldi goturdu ne kirmizi elmasi kaldi ne dolap kapagi..aglama olma mahzun gulerek bak yarina diyo soz ama muzik ayri telden:(

December 07, 2006 9:41 AM

 

Sevgili morkoyun,
Dün şarkıyı değiştirecektim, bi aksilik oldu, unuttum. Üzüldüysen özür dilerim. Ben en çok şurasını seviyorum: Sanma ki hikayesi şu titreyen dalların, düşen yaprakla biter.

Ne güzel değil mi?

Karasevda-karatoprak

December 07, 2006 10:45 AM

 

o zaman benim icin bir gun daha kalsin gelir dinlerim ben:)her yeri guzel de,sacimda beyaz bulup saridir o sari derken ben en cok: Sanma ki guzelligin o ipek saclarina dokulen akla biter'ini sevdim:)

December 07, 2006 12:01 PM

 

dolabimizi kapatmadan kantine gidersek veya koridora cikarsak, oda arkadaslarimizdan bu durumu gorenlerden biri gelip arkamizdan "kizim hasta misin dolabini acik birakmissin, gecen neslihanin sampuanini calmislar" veya benzeri bir cumleyle bizi uyarirdi...sonra da anahtari uzatirdi...

bu postunda "ama yasanan stres neler aliyor goturuyor bunu bilemiyorum iste" cumlesi beni cok etkiledi...gozunu seviyim, hayat kisa...

yasemin

December 07, 2006 7:30 PM

 

Stressss offf :(

Dolap kapakları açıktır açık kalacak ;)
http://www.xprodoksit.com/

December 09, 2006 4:43 AM

 

gercekten stress li bigunmus -- ama hallolmaso iyi
kirmizi elma disarda ne guzel yenir hem

December 09, 2006 9:58 PM

 

sok,
gulme,
gulumseme,
algilama,
dinleme,
dusunme,
begenme..

(Sonucta ben de bu siralamami degistiremedim)

guzel blog : )..

selamlar, B

December 11, 2006 1:45 AM

 

Kırmızı elmanın akıbeti:

Strese neden olan sorun çözüldü ve elmanın gözünün yaşına bakılmadan çatır çutur yendi:)

Yasemincim haklısın, bizim okulda pek hırsızlık olmazdı, olsa da en az çalınacak eşya her halde benim dolabımdadır.

xprodoksit: Dolap kapakları açık olacak evet, evlendim hala düzelemedim:)

vintage: Dışarıda herkesin elinde bir elma olursa belki ben de yiyebilirim, yoksa üzülürüm acaba birisinin canı ister mi diye:)

B5: Teşekkürler, bir delinin güncesi gibi bişiy işte.

Herkese sevgiler efem.

December 11, 2006 8:24 AM

 

Post a Comment

<< Home

 
z_post_title="<$BlogItemTAçık duran dolap kapağıt> d="stats_script" type="text/javascript" src="http://metrics.performancing.com/bl.js">