>

Aradığın aslında nedir ki?

Monday, February 13

Aşure - Ev - Elif Şafak - Kar

Haftasonu haftasonu dedikleri 2 gün. Hele bir de öbür yarınız bütün haftasonu mesai yapmak zorundaysa ve hava da pek kötüyse ve de bütün sevdikleriniz yurtdışında yaşıyorsa haftasonunun anlamı yitiyor. Evin zaten dağ başında olması ulaşım imkanlarını kısıtlarken, zavallı k.i.s.d. evinin kadını oluyor. Bütün cumartesi hüzünle karışık bir hırs ile evini silip süpürüyor, çamaşır yıkıyor ve arada magazin programlarına bakıyor (kesinlikle imrenmiyor).
Sonra evde sıkılıyor ve komşusuna çaya gidiyor. Komşunun bebeğini sevip yaptığı takıları kurcalayıp nefis bergamut aromalı çayını yudumluyor. Çekirdek çıtlatıyor.

Uzun zamandır aklımda olan buğdaylı salatayı yapmak istiyordum. Komşumla konuşurken söz her nasılsa aşureden açıldı. Ben öyle göz kararı anlamam hiç. İlla ki şu kadar bardak, bu kadar fincan diye ölçü olmalı. Ve tarifleri denerken alışık olduğum veya sevdiğimden emin olacağım tatlara meylederim. Sağolsun arkadaşımda varmış aşure için ölçüler. Ben de aldım ölçüleri sevine sevine markete gidip aşurelik buğday aldımm.

Eve gelince de sevine sevine malzemelerimi ısladım bir gün önceden. Tabii bu arada benim aşure yapmayı bilmediğim aklıma hiç gelmedi. Daha önce 1 kere anneannemi izlemiştim ancak.

Neyse, cumartesi akşamı bakliyatım ıslanırken TV'de dans yarışmalarını seyredip tikky tabiriyle bezdim. Eşim için düşündüğüm süprizi planladım bir yandan, bir yandan da okuduğum Elif Şafak kitaplarını düşündüm uzun uzun. Not aldığım yerleri okudum.

Pazar sabahı uyanır uyanmaz heyecanla koştum bakliyatlarıma, şişmiş kocaman olmuşlardı. Çiğ çiğ yedim biraz:)
Sonra hepsini ayrı ayrı kaplarda ocağa koydum, onlar kaynarken birden aşure yapmayı bilmediğimi idrak ettim. Hemen anneannemi aradım tabii. Telefonu kapattıktan sonra kendime güvenim artmıştı. Neyse 1-2 telefon görüşmesinin ardından aşure aşureye benzedi. Sanırım şekerini daha az koyabilirdim. Bu arada "kendi aşureni kendin yap" kampanyası dahilinde içinde kuru incir, portakal gibi benim aşureye yakıştıramadığım malzemeler olmayan bir aşurem oldu. Yaşasın:) pekmez de koymadım, ohh.

Biraz ılıdıktan sonra kaselere pay ettim. 11 kase aşure çıktı, zaten apartmanımız 11 daire. Ben de bir posta daha pişirdim. Böylece de hayatımın ilk aşure macerasını yaşamış oldum. Yemek isteyen beri gelsin. Şahsen biz zehirlenmedik. Bugün komşulara dağıtacağız aşureleri. Umarım onlar da zehirlenmez.

Bu arada pazar günü lapa lapa yağan kar beni epey korkuttu, işe gelemeyeceğim diye korktum. Bu hafta çok önemli işlerim var çünkü. Ve evet, başka yazı beklemeyin benden bu hafta. çalışmam lazım:)Bu arada bugün bir yağıp bir duran kardan da korkmaya başladım, umarım tekrar tipi olmaz. Zira hayat çok zor oluyor kar yağınca. Çarnaçar sonundaki bereketi düşünerek sevinmeye çalışıyorum.

çarnaçar: ister istemez

0 Comments:

Post a Comment

<< Home

 
z_post_title="<$BlogItemTAşure - Ev - Elif Şafak - Kart> d="stats_script" type="text/javascript" src="http://metrics.performancing.com/bl.js">